Rote Grütze (Kızıl Pelte) ve 3. Blog Doğumgünü
Yemek kitabından paylaşmak istediğim son tarif klasik bir alman tatlısı: Rote Grütze. Tabii ki bu kitapta sadece Jutta`nın alman tarifleri yok. Benim de türk mutfağından daha doğrusu blogumdan 60 kadar tarifim var. Bu tariflerin bir kısmını Jutta kendi insanlarının damak tadına yakın olanlarından, diğerlerini ise ben kendi mutfağımda yapmış olduğum klasik tariflerimden seçtim. Tariflerimiz günlük ve pratik, kolay hazırlanan, malzemeleri Almanya`daki en yakın süpermarkette de bulunabilecek yemekler. Zaten artık büyük süpermarketlerde Türk mutfağına has ürünler bulmak mümkün. Tarz olarak yeni yemek yapmaya başlamış olan genç insanlara yardımcı olmayı seçtik. Kitapta aynı zamanda blog adresim de yazılı olduğu için, uygulamada zorluk yaşayanlar her zaman için bana yönelebilirler.
Bu arada zaman da akıp gidiyor. Şu günler itibariyle blog yazmaya başladığımdan beri 3 yıl geçmiş. Hatırlıyorum da daha yeni blog yazdığım dönemlerde 2-3 ay ya var ya yoktu, "eyvah artık bildiğim bütün tarifleri paylaştım, blog yazmaya nasıl devam edeceğim" diye endişelenmiştim. Öğrenmenin sınırı, paylaşmanın da sonu yok. Üç yılı doldurduk ve önümüze bakarsak aklımda kısa zamanda denemek istediğim çok daha güzel tarifler var.
Blog yazmaya başladığımda bir disiplin içerisinde gerçekten her gün evde ne pişiriyorsam o tarifleri blogda verdim. Almanca bloguma ilk başladığımda ulaşmak istediğim kitle Türk mutfağını hiç tanımayan almanlardı. Bu yüzden basit, zor ya da kimsenin bilmediği çok değişik olsun diye kriterlere sokmadan kolaydan başlayarak bütün tarifleri vermeye çalıştım. İkinci yılında artık bilmediğim yeni tarifler deneyebilirdim. Arada çok fazla tatlı tarifi var, bu da kabul. Ama üçüncü yılımda kitapla da uğraşmam gerektiği için zamanım kısıtlı olunca daha bir seçerek yayınladığım tarifler bence hepsinden güzel oldu. Özellikle Anadolu`nun her yerinden yöresel tarifler benim için daha değerli. Bu tarifleri kültür mirası olarak görüp yaşatmalıyız.
Bu kadar tarifi nereden bulabildiğimi soracak olursanız, inanın bu konuda hiç zorlanmıyorum. Çok eski yemek kitaplarım ve sürekli takip ettiğim yemek dergilerim var. Yabancı yemekleri çok tercih etmesem de yine de fikir almak için yeni çıkan ya da aktüel olan yemek kitaplarını takip ediyorum. Fırsat bulursam yemek programlarına bir göz atıyorum. Etrafımdan da çok ilham alıyorum. Örneğin biz iki üç kadın biraraya gelirsek sohbet çok çabuk yemek konusuna geliyor: "Daha alışveriş yapmalıyım; bugün ....pişireceğim" ya da "geçen gün arkadaşta o kadar lezzetli ....yedik ki" veya "teyzem zamanında ......ne güzel pişirirdi".
Ve evet ilham alabilecek çok güzel yemek blogları da var..
İyi ki hepiniz varsınız.
Tarife gelirsek Rote Grütze burada herkesin bildiği, açık büfelerde eksik olmayan üzerinde vanilya sosuyla kuplarda sunulan bir tatlıdır. Fakat öyle sanıyorum ki genelde marketlerden hep hazır olarak alınır. Denemek isteyenler için Jutta`nın Rote Grütze tarifi:
Kaynak: "Bizim Tariflerimiz-Unsere Rezepte" Jutta Stehling, Nesrin Kismar
1/2 l kırmızı üzüm suyu
150 g şeker
50 g nisasta (tercihen Mondamin marka)
1125 g karışık meyve (yaban mersini, ahududu, böğürtlen ya da benzeri) dondurulmuş da olur.
Nişastayı bir kaç kaşık üzüm suyu ile iyice karıştırın, kalan suyu ve şekeri kaynatın, sonra meyveyi ekleyip biraz daha beraber pişirin, sonra hafifçe yoğunlaşması için suyla karıştırılmış nişasta. Sonra tüm karışımı en azından 4 saat soğuk bir yerde bekletin (servis bardaklarına doldurun), vanilyalı sos veya çırpılmış krema ile servis edin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız yemeklerimin tuzu biberi...